Sismofobi olarak da bilinen bu kaygı, ölüm ve kayıp korkusuyla ilişkilendirilir. Kişi, ailesini ve tanıdığı insanları içeren senaryoları düşünerek büyük bir stres ve kaygı yaşar. Çünkü sismofobi kelimesinin kökeni incelendiğinde sarsıntı (seismo) ve fobi kelimelerinin (fobi) sözcüklerinden oluştuğu görülmektedir. Esas olarak “belirsizlik” hissinden oluşur.
DEPREM FOBİ BELİRTİLERİ
Bu kişiler, olaya bizzat tanık olmadan da bu dehşet halini her zaman yaşayabilirler.
-
huzursuzluk,
-
huzursuzluk,
-
sürekli tetikte olmak,
-
baş dönmesi,
-
Sürekli deprem olacakmış gibi hissetmek,
-
Sallamak,
-
Karanlık ortamlardan kaçınmak
-
kalp çarpıntısı,
-
Terlemek,
-
Bu kaygıya sahip kişilerde depremle ilgili konuşmalardan sürekli kaçınmak gibi belirtiler görülebilir.
DEPREM FOBİ NASIL AŞILIR?
Deprem fobisini analiz edebilmek için uzman bir psikoloğa başvurmak en sağlıklı çözüm olacaktır. Beyin sarsıntısı korkusu yaşayan kişi öncelikle kendini başka bahislere yöneltmeli ve deprem konusunda zihnini boşaltmaya çalışmalıdır. Günlük hayata olabildiğince aktif bir şekilde devam etmek ve günlük rutinleri sürdürmeye çalışmak esastır.
Depremle ilgili bir eğitim seminerine katılarak konunun farkında olunması, beyin sarsıntısı fobisine karşı güçlenmesini sağlayacaktır. Kaygıyı bastırmadan sıkıntımızı ve gerginlik bozukluğumuzu başkalarıyla paylaşmalıyız. Analiz yollarını bulmak için çevreden manevi takviye alınmalıdır.
Deprem çantası oluşturmak mevcut korkuyu azaltacaktır ancak her saniye sallama çantasını kontrol etmekten kaçınılmalıdır. Sakin kalmayı öğrenerek nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri kaygı ve benzeri sorunları hafifletmek için kullanılabilecek en faydalı sistemlerdir.
Harekete geçmek her zaman mevcut kaygıyı hafifletir. Çünkü; Riskli bir binada yaşamak, sarsıntı çantası hazırlamamak, depremde nasıl davranılacağını planlamamak, evdeki eşyaları tamir etmemek gibi durumlar konuşulmaya devam ettikçe terör ve korku düzeyi artacaktır.
